- Açıklama
- Değerlendirmeler (0)
Açıklama
Günümüzde dünya ekonomisinde yaşanan en önemli olgulardan birisi, 1970’li yılların sonunda gelişmiş ülkelerde başlayan ve 1980’li yıllarla birlikte Gelişmekte Olan Ülkeleri de (GOÜ) kapsayacak biçimde yaygınlaşan finansal liberalleşme uygulamaları ve onun bir parçası olarak sermaye hareketlerinin serbestleşmesidir. Dünya genelinde yaşanan bu süreçte GOÜ’lerin kalkınmalarını gerçekleştirmek için dış finansal kaynaklara duydukları gereksinim, gelişmiş ülkelerin kendi sermayelerine daha karlı yatırım olanakları yaratma istekleri ve genel olarak finansal serbestleşmeye yönelik politikaların benimsenmesi, uluslararası sermaye hareketlerinin büyük bir hız kazanarak önemli boyutlara ulaşmasına neden olmuştur. Uluslararası ticaret son 40 yıl içinde oldukça hızlı artmakla beraber, uluslararası finansal hareketler daha da hızlı gelişmiştir. Son dönemlerde sermaye hareketlerindeki serbestleşmeyle beraber kuralsızlığın da artmaya başlaması, sistemi hızlı bir değişim içine sokmuştur. Finansal sektör hacminin reel sektöre göre misliyle büyümesi doğal olarak risklerin de artmasına yol açmıştır.
Günümüz uluslararası finans piyasasında özellikle döviz kuru, önemli etkilere sahip makroekonomik bir değişken haline gelmiştir. Döviz kuru konuları, özellikle 1973 yılında Bretton Woods sisteminin yıkılması ile gündeme taşınmıştır. Bu gelişmeler hem akademik çalışma yapanların hem de piyasada işlem yapan ekonomik birimlerin ilgisinin yoğun bir şekilde döviz piyasalarına kaymasına neden olmuş-tur. Uluslararası ekonomik ilişkilerde kullanılacak para biriminin en temel sorunu, para arzını kimin sağlayacağının belirlenmesi ve diğer paralarla olan değişim oranının tespitidir. Bu sorunların ortaya çıkma-sının temel nedeni, ülkelerin farklı para birimi kullanmasıdır. Bu sorunların uluslararası ekonomik ilişkilerde ortadan kaldırabilmesi için güvenilir ve ortak bir değişim aracının geliştirilmesi gerekmektedir.
Günümüzde uluslararası kurallara bağlı bir parasal sistem yok-tur. Her ülke kendi para sistemini uygulamaktadır. Fakat bunun yanın da çeşitli ülkeler paralarını tek bir ülkenin parasına bağlarken bir kısmı da euro gibi parasal birlikler oluşturmuşlardır. Bu süreçte küreselleşme olgusu, ülkelerin para sistemlerinin birbirleriyle etkileşimini sağlayarak ulusal sınırlar içerisinde kalmasını güçleştirmiştir. 1980’li yıllardan sonra artan küreselleşme, kendisini özellikle sermaye akımlarının büyük hacimlere ulaşmasında ve sıklaşan krizlerde göstermiştir. 2008 yılında görülen Mortgage Krizi ve 2020 yılında dünya genelinde önemli ekonomik sıkıntılar doğuran Covid-19 Salgını ile herkes küreselleşme, sermaye akımları, IMF, Dünya Bankası, kur rejimleri, uygulanan para ve maliye politikalarının yanında mevcut kapitalist sistemi ve onun en önemli mekanizmalarından biri olan uluslararası para sistemini tartışmaya başlamıştır. Önümüzdeki dönem, bu tartışmaların daha da yoğunlaşacağı, alternatif önerilerin sıklıkla gündeme geleceği bir dönem mi? Yoksa eski sistemin kısmen düzeltilerek tekrar sahneye sunulacağı bir dönem mi olacaktır? Elbette önümüzdeki yıllardaki gelişmeler, bize bunu gösterecektir. Çalışmada döviz piyasalarının ve uluslararası para sisteminin geçirmiş olduğu yaklaşık 150 yıllık periyodu, küreselleşme sürecini de göz önünde alarak hem teorik hem de uygulamaya yönelik bakış açıları ile incelemeye çalıştık. Kitabın son bölümlerinde ise mevcut para sisteminin yarattığı sorunlar ve bunların çözümüne yönelik reform tartışmalarına ağırlıkla yer ver-meye çalıştık.
Son olarak çalışmadaki hata ve eksiklikler, bütünüyle bana aittir. Kitabın tüm öğrenci ve okurlara yararlı olmasını dilerken her türlü eleştiri ve katkılarınızın, kitabın diğer baskılarında çok önemli bir yol gösterici olacağını belirtmekten mutluluk duyarım.
Prof. Dr. Erol Bulut
(erol.bulut@hbv.edu.tr)
Ankara 2025
“Döviz Piyasaları Teori ve Politika Monopol Yayınları” için yorum yapan ilk kişi siz olun
Değerlendirme yazabilmek için oturum açmalısınız.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.